Üniversite Gençliği
46.99 TL
“Her kim şu dört şey üstünde düşünürse, hiç doğmamış olması daha iyidir:
Yukarıda olan, aşağıda olan, önce olan ve sonra olan.”
TALMUD
ÖNSÖZ
Üç avare arkadaş güneşli bir günde yürüyordu. Bir yandan muhabbet ediyorlar, bir yandan da gelen geçen kızlara bakıyorlardı. Konuştukları konular pek ciddi şeyler değildi ve her bir kız geçtiğinde dikkatleri dağılıyor, bazen ne dediklerini unutuyorlardı. Hele ki kızların yoğun parfüm kokusunu içlerine çektiklerinde kanları hızlanıyordu. Henüz üniversiteye varmışlardı ki İçlerinden biri:
- Hadi bugün değişik bir şey yapalım, dedi.
Arkadaşları, onun söyleyeceği şeyi merak edip yüzüne dikkatle baktılar ancak hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü bu arkadaş, derse girmenin iyi bir fikir olduğunu söylüyordu! En son ne zaman derse girmişlerdi ki! Üçü avare olsa da derse girme fikrini ortaya atan arkadaş, biraz daha sorumluluk sahibiydi. Çünkü bazen ailesinin kendisi için yaptığı fedakârlıklar aklına geliyor ve serserilik yaptığı için suçlu hissediyordu. Maddi durumu iyi değildi ailesinin her ay gönderdiği üç beş kuruşla geçiniyordu. İşte vize haftası gelip çattığı için Mehmet, derste hocanın üzerinde durduğu konuları not almak istiyordu. Ama ne kadar çabalasa da nafileydi, çünkü arkadaşları derse girmeme konusunda inat ediyorlardı. O da mecburen sürü psikolojisine uydu.
Üçü de aynı evde yaşıyordu. En serseri olanın ismi Furkan’dı. Mehmet, derse girme fikrini ortaya attığında, onunla alay etmişti. Zaten akşamdan kalmaydı ve hiç de hocayı çekecek durumda değildi. Bir Bukowski okuyucusuydu Furkan; onun gibi sürekli içiyor, hayatı takmıyordu. Ve Kadınlara da zaafı vardı. Bukowski‘nin “Kadınlar” adlı kitabını okurken bu yazarın tam kendisini anlattığını söylüyordu arkadaşlarına. Maddi durumunun iyi olması elini güçlendiriyordu. Bu avantajı iyi değerlendirip onlarca kızla çıkmıştı. Tabi yakışıklı olması da büyük bir avantajdı. Üniversite son sınıfa kadar bir sürü kızla çıkmıştı çıkmasına ama ilişkileri hep kısa sürmüştü. Önce gözüne kestirdiği bir kızla birkaç gün takılıyor, sonra sıkılıp terk ediyordu.
Tabi hedefe ulaştıktan sonra…
Bu ürünü Arkadaşlarınla Paylaş: